Facebook Takip edebilirsiniz

25 Eylül 2012 Salı

Sigorta işlemlerinde düzeltilmiş doğum tarihi / Metin TAŞ – Sezgin ÖZCAN

 

 

Sigorta işlemlerinde düzeltilmiş doğum tarihi



 


Sigortalının ya da hak sahiplerinin yaşının düzeltilmiş olması ya da nüfusta farklı doğum tarihlerinin bulunması halinde, yaş ile ilgili sosyal güvenlik hükümlerinin uygulanmasında bunlardan hangisinin geçerli olacağı konusu önem arz ediyor.

FARKLI DOĞUM TARİHLERİ
Sigortalılar ile hak sahiplerinin;

- Nüfus cüzdanlarındaki doğum tarihleri ile nüfus kayıtlarındaki doğum tarihleri arasında fark varsa nüfus kayıtlarındaki tarih,
- Birden fazla nüfus kaydı bulunanların, bu kayıtları arasında fark varsa nüfus kayıtlarındaki eski tarihli kayıt,
- Birden fazla nüfus kaydı bulunanlardan, kayıtlarının birisinin idare veya kaza mercilerinden verilmiş bir kararla yapılmış veya düzeltilmiş olması durumunda kararların kesinleşmiş olması şartıyla nüfus kayıtlarına geçirilmemiş olsa bile bu kayıt, esas alınıyor.
Ancak;
- İş kazası ve meslek hastalığı sigortasından gelir tahsisi ile vazife veya harp malullüğü aylığı bağlanmasında peşin sermaye değerinin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının ilk defa hekim veya sağlık kurulu raporuyla tespit edildiği,
- Malullük, vazife veya harp malullüğü, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin aylık tahsisleri ile peşin sermaye değerinin hesabında yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, Bağ-Kur Kanunu, Emekli Sandığı Kanunu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 506 sayılı SSK'nın geçici 20. maddesine tabi sandıklara göre sigortalının ilk defa uzun vadeli sigorta kollarına tabi olduğu, tarihten sonraki yaş düzeltmeleri dikkate alınmıyor.

HATALI KAYITLAR
Nüfus kütüğünde ilk defa kayıtlı olan doğum tarihinin;

- Nüfus kütüğünün yenilenmesi sırasında, yeni kütük kayıtlarına,
- Nüfus kütüklerinin naklinde, yeni nüfus idaresi kayıtlarına,
- Türk vatandaşlığına geçenlerin Türkiye'deki nüfus idaresi kayıtlarına, hatalı işlenmiş olması nedeniyle yapılan düzeltmelerin, sigortalıların iradesi dışında nüfus idaresince yapılan maddi hataların giderilmesi amacını taşıması nedeniyle, bu hususların belgelenmesi veya mahkeme kararında belirtilmiş olması halinde söz konusu kayıt düzeltmelerinde, düzeltilen yeni kayıt esas alınıyor.

MALULLÜK, YAŞLILIK VE ÖLÜM SİGORTALARI
Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında;

- SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı, 5510 sayılı SS ve GSS Kanunları ile 506 sayılı SSK'nın geçici 20. maddesine tabi sandıklara göre sigortalının ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olduğu tarihte, sigortalıların ve hak sahibi çocuklarının nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri,
- Sigortalının ilk defa 5510 sayılı SS ve GSS Kanunu'na tabi olduğu tarihten sonra doğan çocuklarının, nüfus kütüğüne ilk olarak yazılan doğum tarihleri, esas alınıyor.

AKLINIZDA BULUNSUN

İşyerinin devri halinde kıdem tazminatı
İşyerinin devri halinde işçinin kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından 1475 sayılı (eski) İş Kanununun halen yürürlükte olan 14. maddesi hükmünün dikkate alınması ve söz konusu hükme göre işçinin kıdeminin işyerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanması gerekiyor. Ancak işyerini devreden işverenin sorumluluğu, işçiyi çalıştırdığı süre ve devir sırasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlı oluyor.


Kıdem tazminatı için işten ayrılma iradesi önemli
1475 sayılı (eski) İş Kanunu'na 4447 sayılı kanunla eklenen 5. bent hükmü uyarınca 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 gün prim ödeme gün sayısını doldurmuş olan bir kişi kendi isteğiyle istifa ederek işten ayrılması durumunda kıdem tazminatı almaya hak kazandığını düşünüyor. Bu durum Yargıtay kararlarına rağmen, emekli olmadan tazminat alma amaçlı olarak kullanılmasına ve başka bir işe girilmesine sebep oluyor. Yargıtay kararlarında; 'İşçinin ilk ayrıldığı anda iradesinin tespitinin önemli' olduğuna dikkat çekiyor. Kıdem tazminatı alma amaçlı işten ayrılan bir işçinin ne kadar süre sonra yeni bir işe girmesi durumunda iradesinin yeni işe girme amaçlı olduğu kabul ediliyor? Örneğin 1 ay sonra bir işe başlaması durumundaki iradesi ile 6 ay sonra tekrar işe başlaması durumundaki iradeleri farklı mıdır? Yavuz Biçkes


.
Emeklilik için gereken yaş dışındaki şartları sağlayıp kıdem tazminatı alarak kendi isteğiyle işten ayrılanların, başka bir işyerinde çalışmalarını engelleyen bir yasal düzenleme yok. Ayrıca temelini anayasadan alan çalışma hakkının engellenmesi de söz konusu olamaz. Bugün emeklilik için gereken yaşının dolmasını çalışmadan beklemek üzere işten ayrılan kişi yarın ekonomik veya başka nedenlerle çalışmak zorunda kalabilir.
Ancak sizin de belirttiğiniz gibi emeklilik için gereken yaş dışındaki şartları sağlayıp kıdem tazminatını alarak kendi isteğiyle işten ayrılanların tekrar çalışmaya başlamaları nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıklarda yargı, işçinin işten ayrıldığı tarihteki iradesine göre değerlendirme yaparak karar verebiliyor. Bir ay veya altı ay sonra işe başlanmış olması ölçü değil. Her olayı kendi özel koşulları içerisinde değerlendirmek gerekiyor.

GÜNÜN SÖZÜ
'İnsanın ileriye dönük kararlar alması, hesabının olmadığı bir bankadan para çekmesine benzer.' Oscar Wilde


Metin TAŞ – Sezgin ÖZCAN

http://www.aksam.com.tr/sigorta-islemlerinde-duzeltilmis-dogum-tarihi-7847y.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Blog Arşivi