Facebook Takip edebilirsiniz

30 Eylül 2012 Pazar

Üniversiteyi kazanamayan da GSS’li olacak / Ersin UMDU

 

Üniversiteyi kazanamayan da GSS’li olacak

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 2012 yılına 74 milyonu ilgilendiren bir uygulama ile başlamış ve ‘Herkes Genel Sağlık Sigortası Olacak’ sloganı ile ilan etmişti. Sigortalı olarak çalışanlar (işçi, memur, esnaf vs.), isteğe bağlı sigortalılar, yeşil kartlılar, SGK’dan aylık ve gelir alanlar, işsizlik ödeneğinden yararlananlar ve bunlarında dışında olup da hiç bir sosyal güvencesi bulunmayan kişilerin zorunlu GSS kapsamında olacağı belirtilmiş ve hiç kimsenin, “GSS’li olmak istemiyorum” deme hakkının olmadığı vurgulanmıştı. GSS yaklaşık 9 aydır uygulanıyor.

Sosyal güvencesi olmayan kişiler gelir testi sonucu aile içindeki gelir durumuna göre prim ödeyerek veya ödemeyerek GSS’li oldu. Gelir tespiti sonucu primli veya primsiz şekilde GSS’li olan kişinin, bakmakla yükümlü olduğu eşi, çocukları, anne ve babası için ayrıca GSS primi ödemesine gerek yok. Bakmakla yükümlü olunan kişiler GSS primi ödeyen aile reisi üzerinden sağlık yardımı alabilecek.

GSS sağlık güvencesidir

Ancak bakmakla yükümlü olunan kişi bu statünün dışının çıktığı zaman artık kendisine bakan kişinin Genel Sağlık Sigortası’ndan yararlanamayacaktır. Bu durum son günlerde de medyada yer bulan üniversiteyi kazanamayan çocukları ilgilendiriyor. Bilindiği üzere; çocuklar 18 yaşına kadar anne ve babasının üzerinden sağlıktan yararlanır. Ancak 18 yaşın üzerinde ise, lise eğitimini sürmeleri halinde 20 yaşına kadar, üniversite öğrencisi olmaları durumunda 25 yaşına kadar anne veya babasının sağlık güvencesinden yararlanmaya devam eder. (Bu durum kız çocuklarında biraz farklı. Kız çocuk 1.10.2008 öncesi bakmakla yükümlü olunan kişi ise GSS’li anne veya babasının üzerinden bekar ve işsiz olması halinde ömür boyu sağlık yardımından yararlanır. Malul çocuklar da anne ve babasının üzerinden ömür boyu sağlık yardımından yararlanır.)

Yukarıda belirtilen yaş sınırlamalarına göre üniversite sınavına girip kazanamayan öğrenciler 18 yaşın üstünde ise anne veya babasının sağlık güvencesinden yararlanamayacak. GSS’li olmak zorunda oldukları için de bakmakla yükümlü olunan statüden çıktıkları tarihi takip eden 1 ay içinde ikamet ettikleri il veya ilçe sınırları içindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nda gelir tespiti yaptırmaları gerekmektedir. Gelir tespiti sonucu aile içindeki kişi başına gelir 313.50TL’nin altında çıkarsa prim ödemeden GSS’li olunacak, üstünde çıkarsa gelir durumunun miktarına göre 37.62TL, 112.86TL ve 225.72TL ödenmesi gerekecek. 1 ay içinde gelir testi yaptırılmazsa, gelir testine gitmeyen vatandaşın geliri 1.881 (iki asgari ücret ve üstü) lira kabul ediliyor ve aylık 225,72TL lira borç yazılıyor. Gelir tespiti yaptırıp aile içindeki gelir durumu tespit edilenlerin ödeyecekleri prim geriye doğru yeniden değerlendiriliyor.

Evet, ilk değerlendirmede GSS vatandaşa getirilmiş bir ceza gibi algılanıyor. GSS aslında vatandaşın sağlık güvencesidir. Hiçbir vatandaşı sosyal güvence sisteminin dışına itmiyor. Aksine herkesi sistemin içinde tutuyor. GSS öncesi sistemi hatırlarsanız, eğer çalışmıyorsanız tamamen sosyal güvenlik sisteminin dışında kalıyordunuz. Bu durum bilhassa okumayan ve çalışmayan çocukları da etkiliyordu. Çünkü çocuk 18 yaşını bitirmesine rağmen okumuyor ve çalışmıyorsa hastalandığında çocuk için kesinlikle hastaneye gitme imkanı yoktu. Çocuğun sağlık güvencesi yoktu. GSS ile çocuk ailenin gelir durumuna göre primli veya primsiz olarak GSS’li olacak, sağlık güvencesi sağlanmış olacak ve sistemin dışına itilmemiş olacak.

Ek süre verilir mi?

GSS vatandaş için ceza değil lütuftur. Ancak borçlar ön plana çıkarıldığı için ceza gibi algılanıyor. Üniversiteyi kazanamamış öğrencilere oluşacak GSS prim borcu haberlerinden dolayı okurlarımızın gönderdiği maillerde ceza algısı ile itirazlar vardı. Ancak, gelen maillerin bazılarında, “Üniversiteyi kazanamayan öğrenciler gibi, askerden yeni gelmişler gibi bir anda kendileri üzerinden GSS’li olmak zorunda olanlar için GSS’ye geçiş süreci için (3 ay, 6 ay vs.) ek bir süre verilebilir mi? “ gibi talepler bulunmakta. Belki askerden yeni gelmiş iş arayan, üniversiteyi kazanamamış tekrar sınava hazırlanacak öğrenciler için ek bir süre verilebilir.

SMMM’ler iş güvenliği uzmanı olamaz

SORU: İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun yasalaştığını sizin yazınızda okumuştum. Kanunun uygulamaya başlayacağı 1.1.2013 tarihinden sonra sertifika durumlarına göre iş güvenliği uzmanlarının çalıştırılacağını yazmıştınız. Mali müşavir olarak çalışıyorum. Ben de iş güvenliği uzmanı olabilir miyim? Hangi sertifikayı alabilirim? (F. Odabaş)

CEVAP: 6331 sayılı kanunun yasalaşması sonucu 1.1.2013 tarihinden sonra 50’den fazla işçi çalıştıran özel ve kamu bütün işyerlerinde iş güvenliği uzmanı çalıştırılma zorunluluğu var. 50’den az işçi çalıştıran işyerleri tehlike durummlarına göre 1.7.2013 tarihinden sonra kanuna tabi olacak. Kanuna göre, İş Güvenliği Uzmanlığı A,B,C sertifikaları ile çalışabiliyorlar. Sertifikalar arasındaki geçişi çalışma süresine göre aşama aşama olacak. İş güvenliği uzmanı: İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde görevlendirilmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu teknik müfettişleri ile Bakanlıkça belgelendirilmiş mühendis, mimar veya teknik elemanlarından, (Teknik eleman: Teknik öğretmenler ile üniversitelerin fen veya fen-edebiyat fakültelerinin fizik veya kimya bölümleri veya iş sağlığı ve güvenliği programı mezunları) oluşacak. Bunların dışındakiler iş güvenliği uzmanı olamaz. Mezun oldukları okul uygun olmayacağı için mali müşavirler de iş güvenliği sertifikası alamaz.

 Ersin UMDU

 

http://haber.gazetevatan.com/Haber/484174/1/Gundem#.UGftH5g2ZFk

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Blog Arşivi