Facebook Takip edebilirsiniz

24 Aralık 2012 Pazartesi

ASGARİ ÜCRET KOMEDYASINDA PERDE BU HAFTA TEKRARLANIYOR / VEDAT İLKİ

 

ASGARİ ÜCRET KOMEDYASINDA PERDE BU HAFTA TEKRARLANIYOR

2013 yılı Hükümet Programı 23/10/2012 Tarihli Resmi Gazetenin mükerrer sayısında yayınlanmıştır.

Gazetelerde Asgari ücret 2013 yılı için belirlendiğini söylediklerinde tepkimizi 30/10/2012 tarihli yazımızda ortaya koymuştuk.

Asgari Ücretin belirlenmesinde uyulması gereken kurallar vardır.

Asgari Ücret Yönetmeliğe göre tespit edilmesi esastır.

Yönetmelik hükümleri, iş sözleşmesi ile çalışan ve 4857 sayılı İş Kanununun kapsamında olan veya olmayan, her türlü işçinin çalıştığı bütün işkollarını kapsıyor.

Asgari ücret belirlenirken eşitlik ilkesi dikkate alınır.

Asgari ücretin belirlenmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplere dayalı herhangi bir ayrım yapılamaz.

Asgari ücrettin belirlenmesinde esas olarak baz alınan günlük tespittir.

Asgari ücretin, bir günlük olarak belirlenmesi esastır. Aylık, haftalık, saat başına, parça başına veya yapılan iş tutarına göre ücret ödenen durumlarda gerekli ayarlamalar buna göre yapılır.

Hangi Esaslar Dikkate Alınarak Artışa Gidiliyor?

Ücret en geç iki yılda bir olmak üzere işçilerin 16 yaşını doldurmuş olup olmadıklarına göre ayrı ayrı belirlenir.

Komisyon, ücretin belirlenmesinde; ülkenin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durumu, ücretliler geçinme indekslerini, bu indeksler yoksa geçinme indekslerini, fiilen ödenmekte olan ücretlerin genel durumunu ve geçim şartlarını göz önünde bulundurur.

Komisyon Kararı İle Asgari Ücret Belirlenir:

Komisyon, Bakanlığın çağrısı üzerine toplanır ve Bakanlıkça hazırlanan gündeme göre çalışır.

Komisyon, en az on üyenin katılımı ile toplanır ve oylarının çoğunluğu ile karar verir. Karara katılmayan üye, isterse katılmama gerekçesini belirtir. Oyların eşitliği halinde, Başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır. Komisyonun her toplantıda aldığı kararlar karar defterine yazılır ve başkan ve üyelerce imzalanır.

Komisyonun ücretin belirlenmesine ilişkin kararı kesindir. Bu kararın, toplanan bilgi ve belgelere göre hazırlanacak bir gerekçeye dayandırılması zorunludur.

 

Aslında komisyonda ağırlık hükümet kanadı olduğu için çalışan lehine asgari ücret bu senede çıkmayacağa benziyor.

 

Çünkü 2013 Hükümetin hedef programında asgari ücret artışı şekillenmiştir.

 

Komisyonun Belirlediği Asgari Ücret Resmi gazete ilan edilerek yürürlüğe girer.

 

İşveren tarafı asgari ücret şartlarına göre hareket etmelidir.

İşçilere, Komisyonca belirlenen ücretlerden düşük ücret ödenemez. İş sözleşmelerine ve toplu iş sözleşmelerine bunun aksine hükümler konulamaz.

İşverenler tarafından, işçilere sağlanan sosyal yardımlar sebebiyle asgari ücretten herhangi bir indirim yapılamaz.

 

Burada asıl kazançlı çıkanlar ise işçiler değil komisyonda bulunanları toplantı başına aldıkları huzur haklarıdır.

Her toplantı günü için komisyon başkanına 1100, üyelerine 1000, raportörlere ise 800 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunan miktarda huzur hakkı ödenir. Ancak, her asgari ücret tespitinde on toplantı gününden fazla huzur hakkı ödenmez.

 

Bu yılda 10 toplantı günü gibi dikkate alınarak huzur hakları ödenecektir.

 

Üç İşçi Sendikası da bu sene Asgari Ücrete Karşı tepkilidir.

TÜRK-İŞ GENEL EĞİTİM SEKRETERİ RAMAZAN AĞAR’IN ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU'NUN AÇILIŞ TOPLANTISINDA YAPTIĞI KONUŞMASINDAN ALINTI:

Asgari ücret, milyonlarca işçiyi ve ailesini doğrudan ilgilendirmektedir. Asgari ücret, çalışanların ekonomik ve sosyal durumlarını düzenlemek için bir araçtır. Hükümetin çalışanlara bakışını ortaya koyan önemli bir göstergedir. Çalışanların, işsizlik gerekçesiyle düşük ücretlerle çalıştırılmasına karşı korunmasıdır. Ülkemizde “insan onuruna yaraşır yaşam düzeyini” belirleyen en az geçim düzeyidir.

Belirlenecek asgari ücretin, işçinin ailesiyle birlikte gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını, günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılaması gerekmektedir.

Toplumun temeli olan ailenin korunması, huzur ve refahının sağlanması, elde edilen gelirle doğrudan bağlantılıdır.

2013 yılı programında “asgari ücretin Ocak ve Temmuz aylarında yüzde 3 oranında arttırılması” öngörülmektedir. Bu kabul edilemez. Bugün, var olan asgari ücret tutarını temel alarak, hedeflenen enflasyon ya da birkaç puan üzerinde bir zamla asgari ücreti belirlemek söz konusu olmamalıdır.

 

Asgari ücretin belirlenmesinde çalışanların geçim koşullarının dikkate alınması anayasal bir zorunluluktur. Bu konuda devletin resmi istatistik kurumu, kendisine verilen görev çerçevesinde, güvenilir ve objektif verileri kullanarak bilimsel bir hesaplama yapmaktadır. Ancak yapılan müzakerelerde belirlenen bu tutar dikkate alınmamakta ve işveren-hükümet kesimi tarafından pazarlık konusu yapılmaktadır.

 

Çalışanlar, özellikle geçtiğimiz aylarda doğalgaz ve elektriğe yapılan zamların tetiklediği fiyat artışlarıyla karşı karşıyadır. Bunun sonucu geçim koşulları daha da bozulmuştur.

Öncelikle asgari ücretin günün geçim koşullarına intibakı yapılmalıdır.

Asgari ücret belirlemelerinde en düşük devlet memuru maaşı da dikkate alınmalıdır. Burada sağlanan artışın asgari ücretin belirlenmesi çalışmalarında dikkate alınmaması hükümet açısından ciddi bir çelişki ve ayırımcı bir yaklaşım olmaktadır. Öncelikle yapılması gereken, asgari ücretin bu düzeyin altında kalmayacak tutarda belirlenmesi için gereken adımların atılmasıdır.

 

DİSK’in Bu Konuda Görüşü:

ASGARİ ÜCRET SEFALET ÜCRETİ

Asgari ücret, asgari sefalet ücreti durumundadır. Asgari ücretliler, işçi statüsünde çalışan nüfusun neredeyse yarısını oluşturmaktadır. Bu anlamda asgari ücret düzeyi, halkın refah düzeyini de belirlemektedir. Halkın refahını yükseltmenin yolu asgari ücrette gerçekleştirilecek artışlara bağlıdır. Buna karşın asgari ücrete yapılan artışlar komik düzeylerde seyretmektedir. Özellikle son 2 yıldır temel gıda maddelerinde yaşanan astronomik artışlara karşın asgari ücretin, hala enflasyon hedeflemesi çerçevesinde artırılmaya çalışılması düşündürücüdür. Asgari ücretin belirlenme kriteri enflasyon hedefi değil yoksulluk sınırı olmalıdır. Anti demokratik yapısı ile dikkat çeken asgari ücret tespit komisyonu lağvedilmeli, asgari ücret toplu pazarlık süreçleri ile belirlenmelidir.

Hak-İş Sendikası

Genel Başkan Mahmut Arslan:

ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU’NDAN SAĞLIKLI SONUÇ ÇIKMAZ

 

HAK-İŞ Konfederasyonu ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapı itibariyle yanlış ve işçi temsilinde problem olduğunu belirterek, “Böyle bir komisyondan sağlıklı bir sonuç çıkmaz” dedi.

Arslan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda işçileri temsil edenlerin tabandan uzak olduğunu söyledi.

 

Türkiye’deki 3 konfederasyondan sadece birinin işçileri komisyonda temsil ettiğini dile getiren Arslan, şöyle konuştu: “Asgari Ücret Tespit Komisyonu 5 hükümet, 5 işveren, 5 de işçi temsilcisinden oluşmaktadır. Komisyonda 3 işçi konfederasyonundan sadece birinin bulunması temsilde problem oluşturmaktadır. Dolayısıyla temsildeki problem, komisyondan sağlıklı bir sonucun çıkmasını da engellemektedir. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda işçileri temsil edenler, tabandan uzaklar. Onun için biz, her yıl asgari ücret tartışmalarıyla kamuoyunu meşgul ediyoruz. Olay gayet açık; işçi temsilinde eksiklik var. En azından 3 konfederasyon, üye sayısına göre tespit komisyonunda temsil edilmelidir. Komisyon yapısı antidemokratik, katılımcılıktan ve işçilerin temsilinden yoksundur.”

 

Asgari ücretin vergiden muaf olması yönündeki talep ve tartışmaları da eleştiren Arslan, asgari ücretin vergi dışı olmasının, ücretin artacağı anlamına gelmediğini söyledi.

 

Bu talepten maksadın işverenin yükünün hafifletilmesi olduğunu belirten Arslan, şunları kaydetti: “Asgari ücret vergi dışı kaldığında işverenler herkesin maaşını asgari ücretten gösterecektir. Teşvik olabilir, ama vergi dışı kalsın demek tehlikeli ve yanlıştır. Çünkü asgari ücret vergi dışı olursa ücret artmaz, amaç devlete vergi vermemektir, işverenin yükünü hafifletmektir.”

 

 

SONUÇ:

 

 

2013 yılı Asgari Ücreti bu yılda tüm eleştirilere rağmen kabul edilecektir.

 

Çalışan kesim memnun olmayacaktır.

 

Asgari ücret, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir ücret olması gerekir.Oysa Ülkemizde işverenler tarafından asgari ücret, bir üretim faktörü olarak emeğin bedeli olması olarak görülüyor.Oysa insanın yaşaması, varlığını sürdürmesi için gerekli gelir kaynağı olmalıdır.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Asgari ücretle ilgili olarak da, “asgari ücret, işçiye uygun yaşama normlar sağlayacak bir ücretin garanti edilmesidir”

ILO’nun “Asgari Ücret Tespit Usulleri İhdasına İlişkin 26 sayılı Sözleşme“sinin temel amacı, endüstri ya da imalat ve ticaret ile evde yapılan işlerde düşük ücret ödenmesinin engellenmesidir.

 

Ülkemizde Asgari Ücrettin tanımına taban tabana zıt bir ücret tespiti yıllarca yapılmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu çerçevesinde çıkarılan Asgari Ücret Yönetmeliği asgari ücreti; “İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı olarak ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret” olarak tanımlamaktadır.

Buna rağmen asgari ücret masa başında pazarlık ücreti haline getirilmiştir.

Yoksulluk ve geçim indeksleri dikkate alınmadan asgari ücret hükümet kanadının bastırması ile kabul edilmektedir.

Asgari ücretlinin satın alma gücü etkin değildir.

 

2013 yılında tüm eleştiriler dikkate alınarak çalışanların yüzünü güldüren bir rakam açıklamasını beklesek bile geçmiş yıllardaki gibi aynı filmin tekrarı olacağını da unutmamamız gerekecektir.

 

VEDAT İLKİ

vedat.uzman@gmail.com

http://www.alitezel.com/index.php?sid=yazi&id=5884

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Blog Arşivi