Facebook Takip edebilirsiniz

6 Ağustos 2014 Çarşamba

Vergi mükellefi olmayan kişilerden alınan seslendirme hizmetinde Gelir Vergisi Stopajı ve KVD uygulanıp uygulanmayacağı

BaşlıkVergi mükellefi olmayan kişilerden alınan seslendirme hizmetinde Gelir Vergisi Stopajı ve KVD uygulanıp uygulanmayacağı
Tarih07/04/2014
Sayı39044742-130-804
Kapsam
 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

39044742-130-804

07/04/2014

Konu

:

Vergi mükellefi olmayan kişilerden alınan seslendirme hizmetinde Gelir Vergisi Stopajı ve KVD uygulanıp uygulanmayacağı
 

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; reklam ve tanıtım prodüksiyon faaliyeti ile iştigal ettiğiniz, bazı projelerde özel sesler kullanılması gerektiğinden vergi mükellefiyeti olmayan kişilerden alınan seslendirme hizmeti karşılığında gider pusulası düzenlendiği belirtilerek gelir vergisi tevkifat oranı ve söz konusu seslendirme hizmetinin KDV'ye tabi olup olmadığı hususunda görüş talep edilmektedir.

            GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

            Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.",

            Aynı Kanunun 65 inci maddesinde, " Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

            Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır...",

            66 ncı maddesinde ise "Serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez..."

            hükümlerine yer verilmiştir.

            Diğer taraftan, adı geçen Kanunun 82 nci maddesinde arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hasılatın vergiye tabi arızi kazanç olduğu belirtilmiştir.

            Buna göre, arızi serbest meslek kazancının unsurları arasında, serbest meslek faaliyetine konu işin devamlılık arzedecek şekilde yapılmaması ve bu işin mutad meslek haline getirilmemesi yer almaktadır.

            Söz konusu Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, nakden veya hesaben yaptıkları ödemelerden, istihkak sahiplerinin gelir vergisine mahsuben tevkifat yapacak olanlar belirtilerek hangi ödemelerden tevkifat yapılacağı bentler halinde sayılmış olup, maddenin birinci fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentlerinde ise;

            "1. Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre,

            2. Yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden (Noterlere serbest meslek faaliyetlerinden dolayı yapılan ödemeler hariç);

            a) 18 inci madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden, %17

            b) Diğerlerinden, %20"

            hükümleri yer almaktadır.

            Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, seslendirme hizmetinin bir işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlılık arz edecek şekilde hizmet sözleşmesine istinaden yapılması halinde, bu iş karşılığı yapılacak ödemelerin ücret olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup, bu ödemeler üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddeleri gereğince gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

            Ancak, söz konusu hzimetin bir işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması halinde ise kişilerin elde ettikleri kazanç serbest meslek kazancı olarak değerlendirilerek buradan elde edilen kazancın tahsili sırasında yapılan ödemeler üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 2/b bendi uyarınca gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

            Diğer taraftan, hizmetin mutad meslek halinde yapılmaması durumunda bu faaliyet arızi serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirilerek adı geçen Kanunun 82 nci maddesine göre bir takvim yılında arızi kazanç dolayısıyla elde edilen gelirlerin toplamının 2013 yılı için 21.000 TL'yi aşması halinde aşan kısım için yıllık beyanname verilmesi gerekmektedir.

            Ayrıca, gelir vergisi tevkifatı uygulanması açısından, serbest meslek kazancının devamlı veya arızi nitelikte olmasının herhangi bir önemi bulunmadığından, arızi olarak yapılan seslendirme hizmeti karşılığı yapılacak ödemeler üzerinden de Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (2/b) bendi uyarınca gelir vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.

            KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

            3065 Sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

            1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

            4 üncü maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek şeklinde gerçekleşebileceği,

            hükme bağlanmıştır.

            Buna göre,  serbest meslek faaliyetini sürekli bir şekilde yapanların firmanıza verdiği seslendirme hizmeti KDV ye tabi olacak, arızi nitelik taşıyan serbest meslek faaliyetleri kapsamındaki seslendirme hizmeti ise KDV nin konusuna girmeyecektir.

            Diğer taraftan, hizmet aldığınız kişilerin bir hizmet akdi ile firmanıza bağlı  bulunması halinde yapılan ödemeler ücret niteliğinde olacağından, seslendirme hizmeti KDV nin konusuna girmeyecektir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Blog Arşivi