Facebook Takip edebilirsiniz

25 Eylül 2014 Perşembe

Kasa ve ortaktan alacakların affı

  Kasa ve ortaktan alacakların affı
Daha önce 3 Temmuz 2014 tarihli DÜNYA gazetesinde yayımlanan makalemizde bahsi geçen torba kanun "6552" Kanun sayısı ve "İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun" adı altında 11.9.2014 tarih ve 29116 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 
Anılan kanunla getirilen vergi ile ilgili düzenlemelerde daha önce 6111 sayılı Kanun'la getirilmiş olan; 
● Matrah ve vergi artırımı, 
● Stok affı, sabit kıymet affı, 
● İnceleme ve tarhiyat safh asındaki alacaklara ilişkin kolaylıklar, 
● Dava aşamasındaki alacaklara ilişkin kolaylıklar, gibi düzenlemeler yer almamaktadır. Kanunda yer alan vergi düzenlemelerine ilişkin hususlar ise özet olarak aşağıda açıklanmıştır: Anılan kanunun 73'üncü maddesi kapsamında, vergi, resim, harç ve bunlara ilişkin cezalar, gecikme faizi ve gecikme zammı alacakları ile vergi dışındaki diğer amme alacakları, belediyelerce tahsil edilen alacaklar ve bazı idari para cezası alacakları yapılandırılmaktadır. 
Kanunun 74'üncü maddesi ile; "kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu" ve "ortaklardan alacaklar" konusunda getirilen af düzenlemesi yapılmıştır. Kanunun 79'uncu maddesi ile ise; Karayolları Trafik Kanunu uyarınca araç muayenelerini yaptırmaları gerektiği halde muayenelerini süresinde yaptıramamış olan araç sahiplerine, kanunda belirtilen süre içerisinde muayenelerini yaptırmaları halinde, geç muayene yaptırmalarından kaynaklanan aylık %5 oranındaki fazla yerine enfl asyon nispetinde güncellenen oranda bir faiz ödeme imkanı verilmek suretiyle araçların muayenelerinin yaptırılması imkanı getirilmektedir. Anılan kanunun vergi konusunda getirdiği "kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu" ve "ortaklardan alacaklar" aff ına ilişkin olarak 74. maddede öngörülen düzenlemeler şöyle özetlenebilir: Bu uygulamadan sadece bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefl eri yararlanabilecektir. 
31/12/2013 tarihi itibarıyla düzenlenen bilançolarda görülmekle birlikte işletmelerde bulunmayan 

■ Kasa mevcutları ve 
■ İşletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları (bu tutarın belirlenmesinde, tek düzen hesap planında yer alan "131. Ortaklardan Alacaklar" ve "231. Ortaklardan Alacaklar" toplamından "331. Ortaklara Borçlar" ve "431. Ortaklara Borçlar" toplamının çıkarılması sonucunda kalan net tutar dikkate alınacaktır) 
Yasanın yayımlandığı tarihi izleyen 3. ayın sonu olan 31.12.2014 tarihine (bu tarih dahil) kadar vergi dairelerine beyan edilerek yasal kayıtlar düzeltilebilecektir. Bunun için verilecek beyanname örneği www.gib.gov.tr'de Tebliğ Taslağı'nın 5 nolu ekinde bulunmakta olup, kurumlar vergisi beyannamelerini elektronik ortamda göndermek zorunda olan mükelleflerin bu beyannameyi de elektronik ortamda göndermesi zorunludur. Elektronik ortamda beyanname ve bildirim verme zorunluluğu bulunmayanlarca, söz konusu beyan kurumlar vergisi mükellefiyeti yönünden bağlı olunan vergi dairelerine kağıt ortamında yapılabilecektir. Beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında vergi hesaplanacak ve bu tutar beyanname verme süresi içinde (31.12.2014 tarihine kadar) ödenecektir. Beyan edilen tutarlar, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacaktır. Anılan bu tutarlar, beyan edildiği dönemde kanunen kabul edilmeyen gider kaydedilerek kasa hesabından ya da ortaktan alacaklar hesabından çıkartılabilecektir. Keza, ödenen bu vergiler kurumlar vergisinden mahsup edilmeyecektir. Yapılan bu beyanla ilgili olarak, söz konusu tutarların ortaklara dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine yönelik ilave bir tarhiyat da yapılmayacaktır. 
Bu kapsamda beyanda bulunan mükellefl erin 2014 yılı kurumlar vergisine mahsuben beyan ettikleri geçici vergiye ilişkin beyannamelerde düzeltme gerektiğinde, düzeltme işlemleri anılan tutarların beyan süresi içinde (31.12.2014 tarihine kadar) düzeltilecektir. nılan yasal düzenlemede "31. 12. 2013 tarihli bilanço" ifadesi yer almış ve özel hesap dönemine sahip kurumlar vergisi mükellefl eri için özel bir belirleme yapılmamıştır. Anılan konuyla ilgili olarak hazırlanmış olan tebliğ taslağında; "özel hesap dönemi kullanan mükellefl erin 2013 yılı içerisinde sona eren hesap dönemlerine ilişkin olarak vermiş oldukları kurumlar vergisi beyannamesi ekinde yer alan bilançolarını esas alacakları" ifade edilmiştir. Tebliğ henüz son şeklini almamakla birlikte, idarenin bu görüşünün doğru olmadığı ve yasa maddesinde ifade edilen "31.12.2013 tarihli bilanço" ibaresinin tüm kurumlar vergisi mükellefi için geçerli olduğu, bu kapsamda özel hesap dönemine tabi kurumlar vergisi mükelleflerinde de 31.12.2013 tarihi itibariyle çıkartılan bilançolardaki kasa ve ortaktan alacaklar tutarlarının madde hükmünden yararlanmada esas alınması gerektiği, anılan maddenin ikinci fıkrasında Maliye Bakanlığı'na tanınmış olan "diğer usul ve esasları belirleme yetkisi"nin bu hususta geçerli olamayacağı kanaatindeyiz. 
 
Öte yandan anılan tebliğ taslağında; kasa ve ortaklardan net alacaklar hesabına ilişkin olarak beyanda bulunacak mükellefl erin, "kurumlar vergisi beyannamesi ekinde vermiş oldukları 31/12/2013 tarihli bilançoları"nı dikkate almaları gerektiği, dolayısıyla, mükellefl erin kanuni süresinden sonra verdikleri düzeltme beyannamelerinin ekinde yer alan bilançolarının dikkate alınmayacağı açıklanmıştır. Bu konuda geniş bir mükellef kitlesinde farklı beklentiler söz konusu olup, kurumlar vergisi beyannamesi ekinde verilmiş olan 31.12.2013 tarihli bilançolarını düzeltme beyannamesi vermek suretiyle düzeltmek ve düzeltilmiş bilançoları esas alarak bu madde hükmünden yararlanmak isteyenler bulunmaktadır. Bu düzeltme istekleri gerçekte 31.12.2013 tarihinde kasa hesabında ya da ortaktan alacaklar hesabında yer alması gerekirken başka hesaplar altında gösterilmiş ancak gerçekte var olmayan tutarlara ilişkin olabileceği gibi geleceğe yönelik daha az vergi ödeme isteklerinden de kaynaklanabilir. Yasa maddesinde bu hususta özel bir belirleme yer almamakla birlikte, bu yasa yürürlüğe girmeden önce verilmiş düzeltme beyannamesi ekinde yer alan 31.12.2013 tarihine ilişkin bilançoların bu hükümden yararlanılmasında hukuken bir engel olmayacağı kanısındayız. 
Yukarıda değinilen hususların yanısıra, yasa hükmünde yeterince açık belirleme olmadığı için, farklı yorumlara açık olabilecek başka hususlar da (ortakların gerçek kişi değil de başka bir kurum olması halinde ne yapılacağı, yeminli mali müşavirlerin sorumluluğu gibi) bulunmaktadır. Umarız bu hususlar tebliğde, yasa maddesinin amaçlarına da uyacak ve mükellefl erin bu kapsamdaki haklarını da gözetecek şekilde çözüme kavuşturulur.
 
Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK /
 
http://www.dunya.com/kasa-ve-ortaktan-alacaklarin-affi-157289yy.htm
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Blog Arşivi