Facebook Takip edebilirsiniz

22 Eylül 2014 Pazartesi

Torba Yasadan İç Acıtan Gerçek Müjdeler

 Torba Yasadan İç Acıtan Gerçek Müjdeler
Evet başlıktaki müjde kelimesini özellikle kullandım. Ama bu "Müjde" son zamanlarda çalışma hayatı konusunda bol keseden dağıtılan hayal pompalaycısı müjdelerden farklı. Farkı gerçek oluşu, gerçekleşmiş oluşu.
Müjde dememize neden olay 6552 sayılı son Torba Yasada madencilerle ilgili fiili hizmet zammı hakkıyla ilgili. 2008 Mayıs ayından önce sigortalılığa başlamış ve yeraltı maden işyerlerinde çalışmış madencilerin yıpranma hakkı olan diğer (Gazeteciler, matbaacılar, gemi adamları  gibi sigortalılardan) sigortalılardan daha farklı bir yıpranma hakları vardı.
 
2008 Öncesi
 
Buna göre Mayıs 2008 ayından önce sigortalığa başlamış olup da;
a) 50 yaşını doldurmamış olmakla beraber en az 20 yıldan beri sigortalı olarak Sosyal Güvenlik ve Çalışma bakanlıklarınca tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işyerlerinde sürekli çalışan ve bu işlerde en az 5000 gün primi olanların,
b) 50 yaşını doldurmamış olmakla beraber en az 25 yıldan beri sigortalı olarak maden işyerlerinin yeraltı münavebeli işlerinde çalışan ve bu işlerde en az 4000 gün primi olan sigortalıların, yaşa tabi olmaksızın emekli olma hakkından yararlanmaları mümkün bulunuyor. 
 
Ayrıca bu maden işyerlerinin yeraltı veya yeraltı münavebeli işlerinde en az 1800 gün çalışmış bulunan sigortalıların, bu işlerdeki prim ödeme gün sayıları toplamına dörtte biri ekleniyor.
 
2008 Sonrası
 
2008'den sonra 5510 sayılı Kanunla maden işyerlerinde yapılan çalışmalar da fiili hizmet zammı kapsamı içine alındı ve artık saat tutularak fiilen yer altında geçen süreler FHZ'ye tabi süre olarak her 360 gün için 180 gün olarak hizmete ekleneceği ve yaştan indirileceği hükmü getirildi.
 
Torba Yasa ile ilgili bahsettiğimiz müjde bu yasanın 42 nci maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 40 incı maddesine eklenen "Tablonun (10) numaralı sırasında belirtilen sigortalıların, fiili hizmet süresi zammından yararlandırılacakları dönem içinde kalan; yıllık ücretli izin, sıhhi izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile eğitim, kurs, iş öncesi ve sonrası hazırlık sürelerinde fiilen çalışma ve söz konusu işlerin risklerine maruz kalma şartı aranmaz" biçimindeki fıkra ile ilgili.
 
Yani artık madencilerimiz de tıpkı millet vekillerimiz gibi izindeyken tatil günlerinde de fiilen çalışmış gibi fiili hizmet zammından yararlanabilecekler. Bu da demek oluyor ki madencilerimiz çalışma yaşamlarındaki bir hak bakımından millet vekillerimiz gibi yararlanabilecekler. Şimdi buna içimiz acımadan sevinen bir insanoğlu insan çıkabilir mi? Madenci Soma faciasından sonra ancak yıpranma hakkı bakımından milletvekillerinin sahip olduğu bir hakka yeni kavuşuyor.  
 
Yaş sorunu
 
5510 sayılı Kanunla 01.05.2008 ve sonrasında sigortalılığa başlayanlar için yaş şartı getirilmiş ve bu şart 55 olarak belirlenmişti. Torba Yasa ile bu 55 yaş 50'ye düşürülüyor. Bu yer altı maden işyerlerinde daha önce olmayan yaş şartını 6 yıl önce 55 diye şak diye çıkarıp koyan iradeye bu yaşı 5 yaş aşağıya 50'ye düşürdü diye alkışlamaya eli elveren bir vicdan sahibi çıkar mı?
Ha, belirtelim bu arada çalışma hayatında elde edilen FHZ süreleri bir de emeklilik yaşından düşülüyor. Elde edilen FHZ'yi milletvekili tamamını yaştan indirebilirken, madenci hala yarısını yaştan indirebiliyor. Ümit ederiz ki yer altında çalışan madencilerin FHZ'nin emeklilik yaşına etkisi bakımından da milletvekilleri gibi yararlanmaya başlamaları için bir facia daha gerekmez.
 
Görelim ama hepsini
Soma faciasında hayatını kaybeden işçilerden dolayı,
  • Hak sahiplerine ölüm aylığı için gerekli olan 5 yıl sigortalılık ve 900 gün prim ödeme şartı kaldırılarak hayatını kaybeden madencilerin yakınlarına ölüm aylığı bağlanacak olması,
  • Ölen madencilerin anne-babalarına aylık bağlanması için gereken muhtaçlık şartının kaldırılarak anne-babalara aylık bağlanacak olması,
  • Madencilerin yakınlarından birinin (eş ve çocuklardan birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerden birisinin) kamuda istihdam edilecek olması,
  • Madencilerin yasal mirasçılarına konut tahsis edilmesi amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından bedelleri karşılanarak konut yaptırılması ve bu konutların madencilerin mirasçılarına bedelsiz verileceğinin vaat edilmesi,
elbette olumlu getiriler. Ancak bunlar aynı kazanın tekrar tekrar yaşanmaması yönünde bir engel niteliği taşımıyor. Bu hakların diğer madenlerde yaşanan iş kazalarında uygulanmayacak olmasına değinmiyoruz bile.
Oysa kamuoyunun beklediği çalışma şartlarının iyileştirilerek benzer kazalara yol açılmaması yönünde radikal önlemlerdi ve maalesef bunlar torbadan çıkmadı.
 
ŞEVKET TEZEL / alitezel.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Blog Arşivi